“Tebriz'deki protestolardan tutuklu 8 kişiye İdamCezası”

Tüm bu yaşananlara baktığımız zaman, bir devletin siyaset anlayışının kendi varlığını tehdit eden adımları attığını görmekteyiz. Yukarıdaki haber başlığını açacak olursak; Tebriz şehri toplumsal ve demokratik bir hareket göstermiş, hükümetin uyguladığı politikalara itiraz etmiştir. 

 

Silahlı eylemi yok, kan dökmemiş / can almamıştır. Sırf hükümetin yürüttüğü siyasete itiraz ettiği için, hükümeti protesto ettiği için, ülke nüfusunun %70  çoğunluğunun kültürel haklarının gasp edildiğini dile getirdiği için, bu eylemlere dayanarak 8 kişinin idamına karar vermek, akıl ve mantıkla izahtan yoksundur. Şu anda İran’da yaşamakta olan yanlı  ya da yansız herkesin yaşamında mutsuzluk ve umutsuzluk olduğunu görmek mümkündür. Elbet umudu tükenmiş toplumlar bir çıkış yolu arayışına girecektir ki bu da yeni bir sistem arayışı, siyasi bir çıkış veya parçalanmışlıktır. Şartlar karşısında en hassas ve kırılgan olan, içeriden ve dışarıdan tetiklenmeye uygun zemin etnik parçalanmadır. 

 

Peki tüm bu veriler ışığında İran coğrafyasında yaşamakta olan Türkler ne yapmalıdır?

 

 Bir tarafta Araplar, bir tarafta sırtını batıya dayamış olan, Batının çıkarlarıyla örtüşen Kürt etnikler, azınlık olmalarına rağmen İran üzerinde etkin olabiliyorken, Günay Azerbaycan ve İran Türklüğü ne yapmalıdır ? 

Elbette çoğunluk olmalarına rağmen edilgen politikalardan vaz geçmeli, etkin politikalara yönelmelidir. Hangi yola girilirse girilsin, o yolda kendi geleceğini başkalarının iki dudağının arasından çıkan söze endekslemesin. Buradan başta Türkiye Cumhuriyeti olmak üzere, Türk Dünyasının da dikkatleri bu coğrafyaya kilitlenmelidir. Çünkü; Türk Dünyasının ve Türk Coğrafyasının ana koridorunu Güney Azerbaycan / İran Türklüğü oluşturmaktadır. Hem kendi menfaatlerini, hem bölge çıkarlarını, aynı zamanda bölge halklarının adaletle ve dengeli yönetilmesine ihtiyaç vardır.

 

Umarım ki İran hükümeti, kendi marjinal siyasetinden vazgeçer, halkının siyasetini yürütmeye çalışır. İnanç üzerinden, çoğunluğun karşısında azınlık olan  Fars şovenist sistemini dayatmaktan çark eder, aksi taktirde, İran parçalanmanın eşiğindedir / parçalanacaktır...