04 Eylül 2023 - Pazartesi

Bir İnsan yetiştirme modeli olarak ÂHİ-YÂREN kültürü - 4 -

Türk-İslam anlayışından Batı’ya geçince, Bilim ve Ruhu aynı potada eritemeyen maddeci ve tefeci Batı toplumunun fertleri, Yaratıcı’yı adeta bekleme salonuna alan bir anlayışla, sınırsız bir uyumla hizmetine sunulmuş olan Dünya’ya ihanet eden bir robota dö

Yazar - Hasan Kaya
Okuma Süresi: 2 dk.
Hasan Kaya

Hasan Kaya

-

Bilim kapısının anahtarı maneviyat eksenli Türk-İslam anlayışından Batı’ya geçince, Bilim ve Ruhu aynı potada eritemeyen maddeci ve tefeci Batı toplumunun fertleri, Yaratıcı’yı adeta bekleme salonuna alan bir anlayışla, sınırsız bir uyumla hizmetine sunulmuş olan Dünya’ya ihanet eden bir robota dönüşmüştür. 

19 ve 20. Yüzyıllarda yaşanan Dünya savaşlarını takiben ABD ve Sovyetler Birliği arasında soğuk savaşa dayalı bir denge kurulmuştur. 1991 yılında Komunist Sovyetler Birliği rejiminin yıkılmasından sonra, kapitalist Amerika tek süper güç olarak, dünyanın jandarmalığına soyunmuştur. Soğuk savaş dönemi sonrasında 2001 yılındaki New York İkiz Kulelere yapılan saldırının akabinde, kapitalist sermaye güdümündeki Amerika, esasen kontrol altında tutmak niyeti ile Fukiyama ve Huntington’un tezlerini doğrularcasına, “Dengeleyici Düşman” olarak İslam Dünyasını seçmiştir. Bütün dünyada Müslüman denilince “Türk” anlaşılmakta olup, Dünyadaki mazlumların beklentisi olan “Türk Adaleti” çerçevesinde, İslamın gerçek bayraktarlığını tarihte Türklerin yaptığı bilinmektedir. Esasında “Dengeleyici Düşman” olarak görülen asıl hedefin, ırkçılığa karşı olan,  diğerkamlık ve kapsayıcılık özellikleri ile tarihte her daim öne çıkan, mânâyı maddeden üstün tutan, mazlumların dostu, zalimlerin kabusu olan Türk-İslam ve onun güncel temsilcisi olan Âhi-Yâren bakışının olduğunu anlamak zor değildir. 

Demokrasi bahanesi ile göklerden şehirlere bomba yağdıran Batılılar, insanlık adına utanç verici acı, gözyaşı ve zulüm dışında insanlığa hiçbirşey getirememiş, karanlık bulutlarla gözyaşı yağdırmaya devam etmiş, insanlık onurunu ayaklar altına almış, mazlumları görmezden gelmiş, ancak artık çıkmaz sokağa girmiştir.

 

Aklın Menfaati Ruh ile yanyana olmaktan geçer,

Menfaatin Aklı ise Ruhun olmadığı yerleri seçer,

Nefsini tırpanlayan insanlar verimli tarlayı biçer,

Başıboş tarlalarda ne bülbül öter, ne de gül biter.

#
Yorumlar (0)
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.